Çocuklar, büyüklerin dünyasında her şeyi daha katlanır kılan sevimli minyatürler...Hayat adını verdiğimiz bizimle birlikte akıp giden düzende, yarının provasını oyun ve oyuncaklarla yapıyorlar.
Büyüklerin yaptığı büyük işleri küçük dünyalarında geniş hayal gücü ve bol buluş ile kurgulayıp oyun sallaştırıyorlar.
Büyükler için çok fazla şey ifade etmeyen, boş ambalaj kutuları, inşaat atıkları, dükkan ve ev süprüntüleri çocukların hayal dünyasında sihirli bir değnek gibi şekil değiştirerek onları saatlerce oyalayabiliyor.
Hanımlar oyuncaklarımızı hazırlarken üşenmeyin, içine sevgi katılarak verilen emeğin, iyi niyetle harcanan mesainin geri dönüşü çocuklarımızın mutlak sevgisi ve aşkı olacaktır. İşe yaramaz olarak gördüğümüz diğer işlerimizden kalan rengarenk iplerle öreceğimiz oyuncaklar, çocuk odalarında çocuklarımızın uzun zaman geçirebileceği vazgeçilmez oyuncağı haline gelebilir. Buna karşın yüksek fiyatlarla alınan fabrika oyuncakları da çocuklarımıza hiç bir ilham vermeyen , itibar görmeyen oyuncak olabilir.
Bu hafta tüm bu düşüncelerle sevimli bir ayıcık tasarladım. Daha önce sizlerle paylaştığım oturan tavşana çok benziyor. Ancak bu sefer parça parça örmek yerine gövdeyi bütün ördüm ve ayıcığın kulaklarını farklı çalıştım.
Tavşanı parça parça örüp birleştirirken ayıcığı bütün örmemin avantajları olurken dezavantajı da olabiliyor. Birleştirirken dikkat etmek lazım. Her zamanki gibi içini boncuk elyafla dolduruyoruz. Ve yüzünü başka renk iple işliyoruz. Gözlerini de her zaman ki gibi Fransız düğümü ile yapıyoruz. Bunu özellikle tercih ediyorum, çocuklar için düğme göz aksesuarı vs. tehlike yaratabilir.
Sonuç .....
Hiç de fena değil :))))
